HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ GÖÇ ve SİYASET ARAŞTIRMALARI MERKEZİ (HUGO)
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi(HUGO) her geçen gün dünyanın daha da önemli bir gündem maddesi haline gelen göç ve özellikle ulus-aşırı göçler konusunda çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede sayıları 3.2 milyonu bulan Türkiye'de yaşayan mülteciler ve yine sayıları 6 milyonu aşan yurtdışında yaşayan Türkler en önemli çalışma alanları olarak tespit edilmiştir. Güncel kayıtlara göre Türkiye'de yaşayan Suriyeli sayısı 2.7 milyonu aşmaktadır. Yurtdışında yaşayan Türklerin ise 5 milyonu Avrupa'da, 3 milyonu ise Almanya'da yaşamaktadır. HUGO'nun çalışmaları da tarihin en büyük mülteci dramı olan Suriyeli mülteciler ile yarım asırlık bir geçmişe sahip olan ve artık kalıcılık kazanan göçmen Türkler konularına yoğunlaşmaktadır.
HUGO, geniş ve farklı disiplinlerden gelen ekibi ile göçmenlik, mültecilik ve sığınmacılık konularında uyum, medya, kimlik, kültür, mülteci hakları, entegrasyon, Avrupalılaşma, İslam-İslamafobi, imaj, siyaset, sivil toplum, ekonomik faaliyetler, güvenlik, ayrımcılık, din, dil, demografik gelişmeler gibi önemli alan ve temalarda kamu araştırmaları, projeler, raporlar, panel-sempozyum-kongreler düzenlemeyi ve farklı etkinliklerde yer almayı amaçlamaktadır.
Her geçen gün önemi daha da artan iç ve uluslararası göç ile siyaset ilişkileri konusunda çalışmalar yapmayı planlayan HUGO'nun çalışmalarına temel olan alanlar ve ilkeler şöyle şöyle sıralanabilir:
- Göç insanlık tarihinin en önemli gerçeklerinden birisidir ve daha iyi bir yaşam için bulunulan yerden başka yerlere gitme arzusu insanlığın varlığı ile eş bir geçmişe sahiptir. Ancak göç olgusu son dönemde sosyal, ekonomik bir olgu olmanın çok ötesine geçerek siyasi bir anlam kazanmıştır. Bu anlamda göç ulusal ve uluslararası politikanın önde gelen konularından birisi haline gelmiştir.
- Dünyadaki demografik dengelerin ciddi bir bozulma içinde olduğu açık bir gerçektir. Özellikle gelişmiş sanayi ülkelerinde ortaya çıkan doğum oranlarının dramatik bir biçimde azalması ve nüfusun yaşlanıyor olması, göçmen almayı bir zorunluluk haline getirmiştir.
- Gelişen teknolojik imkanlar ve ulaşım araçlarının varlığı, göçün her geçen gün daha da hızlanmasına neden olmaktadır. Küresel göç akını bir ihtiyaca cevap vermekle birlikte kontrolsüz göçün yarattığı ekonomik ve sosyal sorunlar, gittikçe siyasi krizleri tetiklemektedir.
- Türkiye her yönüyle toplumsal hareketliliğin çok yoğun yaşandığı önemli bir göç ülkesidir. Türkiye'de iç göç, zorunlu göç, dış göç, tersine göç, dışarıdan (ülke dışından) gelen göç olmak üzere bütün göç türlerinin yaşandığı bilinmektedir. Örneğin İstanbul'un son 10 yılda 5 milyon nüfus artışı sağlaması, yani yılda 500 bin artışın temel kaynağı doğumlar değil, göçlerdir. Türkiye'de halen 3 milyon civarında farklı ülkelerden gelen göçmen yaşamaktadır. Türkiye'den gelişmiş sanayi ülkelerine giden ve artık o toplumlarda yerleşik hale gelen 6 milyondan fazla insan bulunmaktadır. Zorunlu göç, beyin göçü, tersine göç, cinsiyete dayalı göç, illegal göç vb hemen her göç alanında Türkiye muhatap bir ülkedir.
- Türkiye'de Koç Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi dışında etkin göç merkezi bulunmamaktadır. Üniversitemiz bünyesinde bu konuda önemli bir geleneği ve yeri olan Nüfus Etütleri Enstitüsü son derece saygın bir yere sahiptir. HUGO bu enstitümüz ile işbirliği içinde asıl olarak uluslararası göç üzerinde çalışmalar yapmayı planlamaktadır. Enstitümüzün yaptığı çalışmalardan daha da önemli farklılık ise göç ve siyaset arasındaki ilişkilerin kurulması alanında olacaktır.
- Türk göçmenlerin gelişmiş sanayi ülkelerine göçü yarım asırlık bir geçmişe ve tecrübeye sahip olmuştur. İçinde bulunduğumuz yıllarda yurtdışında bulunan Türkler konusunda önemli etkinlikler yapılmaktadır. HUGO aracılığı ile bu çalışmalarda öncü rolün üstlenilmesi düşünülmektedir.
- Taslak Yönetim Kurulu üyelerinin hepsi, göç ve siyaset ilişkileri konusunda alanında uzman öğretim üyeleridir. Önümüzdeki dönemde disiplinlerarası çalışmalar için bu yapının önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
- Özellikle Suriye'den gelen sığınmacılarla Türkiye'deki mülteci sayısı 3 milyona yaklaşmıştır. HUGO mülteciler için özellikle entegrasyon konularında çalışmalar yapmaktadır.
- Yurtdışında yaşayan Türk göçmenlerin artık büyük bölümü kalıcı hale gelmiştir. Halen AB üyesi ülkelerde yaşayan göçmen sayısı 5 milyonu bulmuştur. Bunların yarısından fazlası AB vatandaşlığına da sahiptir. Daha önce göçmen olarak Avrupa'da yaşamış, sonrasında Türkiye'ye geri dönmüş insan sayısı da 5 milyondan fazla olarak tahmin edilmektedir. Bu alanda sürekli ve düzenli çalışmalar konusunda önemli bir eksiklik söz konusudur. HUGO bu eksikliği karşılama konusunda katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
- AB ülkelerinde yaşayan göçmen Türkler, Türkiye-AB ilişkilerinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Yine göçmenlerimizin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde Türk göçmenler seçim malzemesi haline gelmektedir. Bu konularda önemli bilgi eksikliği, vatandaşlar ve vatandaşlıktan çıkmak zorunda kalmış soydaşlarımızın haklarının ciddi biçimde ihlal edilmesine ve ayrımcılık politikalarının hedefi haline gelmelerine neden olmaktadır. HUGO bu bilgi açığını kapamak ve uluslararası alanda araştırmalar, raporlamalar yaparak kamuoyuna etkide bulunmayı hedeflemektedir.
- İki bloklu sistemin sona erdiği 1990'dan bu yana, özellikle de 11 Eylül 2011'de yaşanan terör eylemleri sonrasında başta Türk göçmenler olmak üzere farklı din ve kültürden olan göçmenlere yönelik çok ciddi ayrımcılık politikaları uygulanmaya başlanmıştır. Konu sosyal alandan çıkarak bütünüyle güvenlik ve siyasi alanına kaydırılmış, bu da insanlarımızın sıkıntılarını artırmıştır. Bu konuda özel çalışmalar yapılma ihtiyacı bulunmaktadır.
- HUGO'nun Üniversitemizin sosyal bilimler alanında uluslararasılaşmasına ve daha fazla tanınmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
- HUGO aracılığı ile pek çok uluslararası projede yer alma böylece dışarıdan Üniversitemize ve öğretim üyelerine kaynak aktarma imkanı ortaya çıkacaktır.